I really look forward to your visit in the near future.
- Yakın bir gelecekteki senin ziyaretini gerçekten dört gözle bekliyorum.
Visitors to that town increase in number year by year.
- Kasabayı ziyaret edenler yıldan yıla artıyor.
Sami arrived for his visitation day.
- Sami ziyaret günü için geldi.
During his stay in London, he is going to visit his cousin.
- Londra'da kaldığı sırada kuzenini ziyaret edecek.
Tom stayed at a cheap hotel when he visited Boston.
- Tom Boston'u ziyaret ettiğinde ucuz bir otelde kaldı.
Switzerland is a very beautiful country and well worth visiting.
- İsviçre, çok güzel bir ülkedir ve ziyaret edilmeye değerdir.
I don't like visiting big cities.
- Büyük şehirleri ziyaret etmekten hoşlanmam.
Susie sometimes visits her father's office.
- Susie bazen babasının ofisini ziyaret eder.
Lucy sometimes visits May.
- Lucy ara sıra May'i ziyaret eder.
I call on him sometimes.
- Ben bazen onu ziyaret ederim.
We must avoid calling on others without an appointment.
- Biz, randevusuz başkalarını ziyaret etmekten kaçınmalıyız.