ziyaret etme

listen to the pronunciation of ziyaret etme
Türkçe - İngilizce
call

We must avoid calling on others without an appointment. - Biz, randevusuz başkalarını ziyaret etmekten kaçınmalıyız.

I would like to call on you one of these days. - Bir gün seni ziyaret etmek istiyorum.

visit
visitation
ziyaret etmek
visit

I'd like to visit your country someday. - Ben, bir gün ülkenizi ziyaret etmek istiyorum.

He availed himself of the 'off-and-on' holidays to visit his native country. - Doğduğu ülkeyi ziyaret etmek için ara sıra tatillerden faydalandı.

ziyaret etmek
call on

I would like to call on you one of these days. - Bir gün seni ziyaret etmek istiyorum.

First of all, I have to call on Jim. - Her şeyden önce, Jim'i ziyaret etmek zorundayım.

ziyaret etmek
come by
ziyaret etmek
stop by
ziyaret etmek
drop in
ziyaret etmek
come round
ziyaret etmek
1. to visit (someone); to call on (someone). 2. to visit (a place). 3. to make a pilgrimage to (a sacred place)
ziyaret etmek
call upon
ziyaret etmek
look up
ziyaret etmek
pay a visit to
ziyaret etmek
drop in on
ziyaret etmek
pay a call
ziyaret etmek
drop over
ziyaret etmek
call

We must avoid calling on others without an appointment. - Biz, randevusuz başkalarını ziyaret etmekten kaçınmalıyız.

First of all, I have to call on Jim. - Her şeyden önce, Jim'i ziyaret etmek zorundayım.

ziyaret et
{f} visiting

The new museum is worth visiting. - Yeni müze ziyaret etmeye değer.

Today's paper reports that the premier has given up the idea of visiting America. - Bügünkü gazete Başbakanın Amerikayı ziyaret etme fikrinden vazgeçtiğini bildiriyor.

ziyaret et
pay a visit

I must pay a visit to the doctor. - Ben doktoru ziyaret etmeliyim.

I must pay a visit to the doctor tomorrow. - Yarın doktoru ziyaret etmeliyim.

ziyaret et
{f} visit

I didn't visit the headquarters of Twitter. - Twitter'ın genel merkezini ziyaret etmedim.

The President of France visited Okinawa. - Fransa Başkanı, Okinawa'yı ziyaret etti.

ziyaret etmek
pay a visit
ziyaret etmek
visit, call on, pay a visit to
ziyaret etmek
call at
ziyaret etmek
wait upon
ziyaret etmek
make a visit
ziyaret etmek
come over

Do you want to come over and watch a movie or something? - Ziyaret etmek ve bir film izlemek ya da başka bir şey ister misin?

Is that why you want to come over? - O yüzden mi ziyaret etmek istiyorsun?

ziyaret etmek
to visit, to pay a visit, to pop in, to stop by, to stop round
ziyaret etmek
haunt
ziyaret etmek
wait on
Türkçe - Türkçe
(Osmanlı Dönemi) SA'Y
Ziyaret etmek
(Osmanlı Dönemi) MEYD
Ziyaret etmek
görmek
Ziyaret etmek
(Osmanlı Dönemi) ZEVR
Ziyaret etmek
(Osmanlı Dönemi) ZEVRE
Ziyaret etmek
(Osmanlı Dönemi) TATAVVÜF
ziyaret etmek
Birini veya bir yeri görmeye gitmek
ziyaret etme