ziyaret et

listen to the pronunciation of ziyaret et
Türkçe - İngilizce
{f} visiting

Today's paper reports that the premier has given up the idea of visiting America. - Bügünkü gazete Başbakanın Amerikayı ziyaret etme fikrinden vazgeçtiğini bildiriyor.

Visiting Tom was a mistake. - Tom'u ziyaret etmek bir hataydı.

pay a visit

I must pay a visit to the doctor tomorrow. - Yarın doktoru ziyaret etmeliyim.

I must pay a visit to the doctor. - Ben doktoru ziyaret etmeliyim.

{f} visit

I haven't visited the headquarters of Twitter. - Twitter'ın genel merkezini ziyaret etmedim.

I didn't visit the headquarters of Twitter. - Twitter'ın genel merkezini ziyaret etmedim.