ziyaret eden

listen to the pronunciation of ziyaret eden
Türkçe - İngilizce
visiting

A party was held in honor of the visiting writer. - Ziyaret eden yazarın onuruna bir parti düzenlendi.

visitant
ziyaret eden kullanıcı
(Bilgisayar) visiting user
ziyaret eden kullanıcılar
(Bilgisayar) visiting users
ziyaret et
{f} visiting

I lost no time in visiting my aunt in the hospital yesterday. - Ben, dün hiç zaman kaybetmeden teyzemi hastanede ziyaret ettim.

I don't like visiting big cities. - Büyük şehirleri ziyaret etmekten hoşlanmam.

ziyaret et
pay a visit

I must pay a visit to the doctor. - Ben doktoru ziyaret etmeliyim.

I must pay a visit to the doctor tomorrow. - Yarın doktoru ziyaret etmeliyim.

ziyaret et
{f} visit

I haven't visited the headquarters of Twitter. - Twitter'ın genel merkezini ziyaret etmedim.

I didn't visit the headquarters of Twitter. - Twitter'ın genel merkezini ziyaret etmedim.

Türkçe - Türkçe
(Osmanlı Dönemi) MU'TEMİR
ziyaret eden