Giysimi fermuarlatamıyorum.
- I can't get my dress zipped up.
Büyük bir uyku tulumu yapmak için iki uyku tulumunu birlikte fermuarladık.
- We zipped our two sleeping bags together to make one big sleeping bag.
Tom fermuarını kapadı.
- Tom zipped up his fly.
Bu fermuar kolayca kapanmıyor.
- This zipper doesn't zip smoothly.
Zip down to the shops for some milk.
The bullet zipped through the air.