Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

zeytinlik

listen to the pronunciation of zeytinlik
Türkçe - İngilizce
olive grove
A cluster of olive trees
zeytin
olive

I'm very fond of olives. - Zeytine çok düşkünüm.

Better to extend an olive branch than launch a missile. - Bir zeytin dalı uzatmak bir füze fırlatmaktan daha iyi.

zeytin
olive tree
zeytin
made of olive wood
zeytin
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: zeytingiller,zeytuniye) olive tree, olive
zeytin
(Botanik, Bitkibilim) olea
zeytin
(Gıda) olives

I don't harvest your olives. - Senin zeytinlerini toplamam.

I want a martini with three olives. - Ben üç zeytinli bir martini istiyorum.

zeytin
(Tıp) oliva
zeytin
olive; olive tree
Türkçe - Türkçe
Zeytin ağacı çok olan yer
Zeytin ağacı yetiştirilen alan
zeytin
Zeytingillerden, Akdeniz ülkelerinde yetişen, 10-20 m yüksekliğinde, dalları dikensiz, yaprakları karşılıklı, küçük ve gümüş renginde, uzun ömürlü bir ağaç (Olea europaea): "Zeytin dededen, incir babadan kalmalı."- Atasözü
Zeytin
(Osmanlı Dönemi) ZEYTUN
zeytin
Bu ağacın taze iken yeşil, sonradan kararan, yüksek besin değeri taşıyan yağlı meyvesi
zeytin
Zeytin ağacından yapılmış, zeytin kaplamalı