zehirli

listen to the pronunciation of zehirli
Türkçe - İngilizce
venemous
toxic

You shouldn't sleep with a coal stove on because it releases a very toxic gas called carbon monoxide. Sleeping with a coal stove running may result in death. - Kömür sobasıyla uyumamalısınız. Çünkü karbonmonoksit olarak adlandırılan çok zehirli bir gaz içerir. Kömür sobasıyla uyumak ölümle sonuçlanabilir.

Some pesticides are highly toxic to bees. - Bazı böcek zehirleri arılar için son derece zehirlidir.

poisonous

We should keep away from the poisonous plants. - Zehirli bitkilerden uzak durmalıyız.

Thousands of people lost their lives in the Bhopal Gas Tragedy, and even today hundreds of thousands of people still suffer from the ill-effects of the poisonous gas. - Binlerce insan Bhopal Gaz Trajedisi'nde hayatlarını kaybetti ve bugün bile yüzlerce, hatta binlerce insan hâlâ zehirli gazın kötü etkilerinden muzdariptir.

miasma
poisoning

Sami was poisoning Layla. - Sami, Leyla'yı zehirliyordu.

(Tıp) toxiferous
noxious
nocuous
poisonous, toxic, venomous ağılı
toxicant
viperish
viperous
poisonous, toxic; venomous
venomous

Tom was bitten by a venomous snake. - Tom zehirli bir yılan tarafından ısırıldı.

This snake is not venomous. - Bu yılan zehirli değil.

poisoned, (something) to which poison has been added/which has been poisoned
toxical
viperine
miasmatic
miasmal
baneful
virulent
toxicologic
toxicological
venomed
(Tıp) venenous
(Tıp) virose
contagious
viper
miasmic
zehir
venom

This is one of the most venomous spiders in the world. - Bu, dünyada olan en zehirli örümceklerden biri.

This snake's venom is very potent. - Bu yılanın zehiri çok güçlü.

zehir
poison

The tip of the spear was dipped in a deadly poison. - Mızrağın ucu, ölümcül bir zehire batırıldı.

Properly used, certain poisons will prove beneficial. - Uygun şekilde kullanılırsa, belirli zehirler yararlı olacaktır.

zehirli mantar
toadstool
zehirli (yılan/akrep)
venomous
zehirli balıklar
(Denizbilim) poisonous fishes
zehirli bir asya yılanı
krait
zehirli bir örümcek
(Hayvan Bilim, Zooloji) black widow
zehirli bitkiler
(Kimya) poisonous plants
zehirli bitkiler
(Tıp) toxic plants
zehirli boya
poisonous paint
zehirli boya
antifouling paint
zehirli denizanaları
(Hayvan Bilim, Zooloji) cubozoa
zehirli diş
(Hayvan Bilim, Zooloji) poison fang
zehirli gaz
(Askeri,Teknik) toxic gas
zehirli gaz alarm sistemi
(Askeri) toxic alarm system
zehirli gaz deposu
(Askeri) toxic gas yard
zehirli gaz taarruzu
(Askeri) toxic attack
zehirli gazlar
toxic gases
zehirli gazlar
poisonous gases
zehirli gazlar
noxious gases
zehirli kimyasal harp maddesi
(Askeri) toxic chemical agent
zehirli kimyasal madde
(Tekstil) hazardous chemical
zehirli maddeler
(Çevre) toxic substances
zehirli mantar
rust-fungus
zehirli afrika yılanı
mamba
zehirli alkaloit
(Kimya) delphinine
zehirli alkol karışımı
fusel
zehirli alkol karışımı
fusel oil
zehirli atıklar
toxic wastes
zehirli bir alkaloit
colchicine
zehirli bir bitki türü
wolfsbane
zehirli bir biçimde
venomously
zehirli bir mantar
fly agaric
zehirli bir şekilde
poisonously
zehirli bir şekilde
toxically
zehirli buhar üreten
miasmal
zehirli büyük bir örümcek
(Hayvan Bilim, Zooloji) lycosa tarentula
zehirli cilt hastalığı
(Tıp) toxicodermata
zehirli denizanası
man of war
zehirli deri iltihabı
(Tıp) toxidermitis
zehirli diş
fang
zehirli duman
toxic fume
zehirli emisyonlar
(Otomotiv) toxic emissions
zehirli eriyik
toxic solution
zehirli gaz
poisonous gas
zehirli gazlardan arındırmak
degass
zehirli içki
potion
zehirli kertenkele
venomous lizard
zehirli kertenkeleler
(Hayvan Bilim, Zooloji) helodermatidae
zehirli madde
toxicant
zehirli mantar
rust fungus
zehirli marul
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: papatyagiller,bileşikgiller,mürekkebe) [syn.: zehirli marul, büyük marul] acrid lettuce
zehirli nesneler
poisonous substances
zehirli ok kurbağagilleri
(Hayvan Bilim, Zooloji) leptodactylidae
zehirli olan kristal alkaloit
(Kimya) laudanosine
zehirli olarak
banefully
zehirli olmamak
be nonpoisonous
zehirli olmamak
be nontoxic
zehirli pis koku
mephitis
zehirli suyılanı
moccasin
zehirli yılan
poisonous snake
zehirli yılan
copperhead
zehirli çirişotu
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: zambakgiller,zambakiye) common asphodel
zehirli örümcek
black widow
zehirli örümcek
tarantula
zehirli şapkalı mantarlar
(Gıda) toadstools
zehir
toxic

Chocolate is toxic to many animals. - Çikolata bazı hayvanlar için zehirlidir.

You shouldn't sleep with a coal stove on because it releases a very toxic gas called carbon monoxide. Sleeping with a coal stove running may result in death. - Kömür sobasıyla uyumamalısınız. Çünkü karbonmonoksit olarak adlandırılan çok zehirli bir gaz içerir. Kömür sobasıyla uyumak ölümle sonuçlanabilir.

zehir
(Kimya) toxin
zehir
poisson
zehir
potion

The words poison and potion are cognates. - Zehir ve iksir kelimeleri kökteştir.

bataklık zehirli gazı
mephitis
deriyi kabartan zehirli gaz
vesicant
dev zehirli yılan
(avus.) taipan
doğu amerika zehirli yılanı
copperhead
grizu patlamasından sonra kalan zehirli gaz
afterdamp
zehir
very clever, crack, crackerjack
zehir
poison, toxic substance, toxic; venom
zehir
hemlock
zehir
poison ağı
Türkçe - Türkçe
Zararlı (duygu, düşünce vb.)
Zehiri olan
(Osmanlı Dönemi) MESMUS
zehirli gaz
Zehirleyici özelliği bulunan gaz
Zehir
sem
Zehir
ağı
Zehir
avu
Zehir
kibrit suyu
Zehir
(Osmanlı Dönemi) CÜHAL
zehir
Büyük üzüntü, acı, keder, sıkıntı: "Dünya ile küsmüş, içi zehir dolu olarak yaşamıştı bütün gençliğini."- N. Cumalı
zehir
Organizmaya girince kimyasal etkisiyle fizyolojik görevleri bozan ve miktarına göre canlıyı öldürebilen madde, ağı, sem
zehir
Büyük üzüntü, acı, keder, sıkıntı
zehir
Organizmaya girince kimyasal etkisiyle fizyolojik görevleri bozan ve miktarına göre canlıyı öldürebilen madde, ağı, sem: "Evvela bir yumruk vurdu sersemledim, sonra ağzıma bilmediğim bir zehir tıktı, işte bu zehirle bayıldım."- F. R. Atay
zehirli