zehirleyerek

listen to the pronunciation of zehirleyerek
Türkçe - İngilizce
poisoning

Sami killed Layla by poisoning her with antifreeze. - Sami, Leyla'yı onu antifrizle zehirleyerek öldürdü.

gassing
zehirle
{f} poison

He was poisoned by the globefish he ate. - O yediği kirpi balığından zehirlendi.

Tom once ate at an cheap restaurant and got food poisoning, so now he is very careful about where he eats. - Tom bir zamanlar ucuz bir restoranda yemek yedi ve gıda zehirlenmesi oldu, bu yüzden artık nerede yemek yediği hakkında çok dikkatli.

zehirle
intoxicate
zehirle
envenom
Türkçe - Türkçe
(Osmanlı Dönemi) TESMİMEN
zehirleyerek