O çok hevesle İngilizce çalıştı. - She studied English very eagerly.
O çok hevesle İngilizce çalıştı.
She studied English very eagerly.
Kocasının dönüşünü hevesle bekledi. - She waited eagerly for her husband's return.
Kocasının dönüşünü hevesle bekledi.
She waited eagerly for her husband's return.