zapfenstreich (signal für das ende der ausgehzeit)

listen to the pronunciation of zapfenstreich (signal für das ende der ausgehzeit)
İngilizce - Türkçe

zapfenstreich (signal für das ende der ausgehzeit) teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

tattoo
{i} dövme

Japonya'da, eğer bir dövmen varsa, kaplıcaların birçoğunda yıkanmana izin verilmeyeceğini biliyor muydun? - Did you know that in Japan, if you have a tattoo, you won't be allowed to bathe in many of the hot spring resorts?

Tom bir Japon kaplıcasına girebilmek için küçük örümcek dövmesinin üzerine bir yara bandı yapıştırdı. - Tom put a Band-Aid over his small tattoo of a spider so he would be allowed into a Japanese hot spring.

curfew
sokağa çıkma yasak
curfew
{i} yat borusu

Ben bir yat borusuna sahip değilim. - I don't have a curfew.

curfew
sokağa çıkma yasağı

Sokağa çıkma yasağın ne zaman? - What time is your curfew?

Tom Mary'nin sokağa çıkma yasağının saat kaçta olduğunu biliyor mu? - Does Tom know what time Mary's curfew is?

tattoo
{i} parmaklarıyla tıkırdatma
tattoo
dövme yaptırmak

Tom göğsüne bir dövme yaptırmak istiyor. - Tom wants to get a tattoo on his chest.

Tom göğsünde bir dövme yaptırmak istedi. - Tom wanted to get a tattoo on his chest.

curfew
{i} karartma zili
curfew
eski zamanlarda gece ışıkları ve ateşi mecburi söndürme zamanı
curfew
bu saati bildiren çan sesi
curfew
{i} karatma zamanı
tattoo
bando gösterisi
tattoo
{i} askeri geçit
tattoo
vücuda dövme yapmak
tattoo
{i} trampet çalma
tattoo
parmaklarla masayı tıkırdatmak
tattoo
trampet sesi
tattoo
(isim) dövme, koğuş borusu, trampet, trampet çalma, parmaklarıyla tıkırdatma, askeri geçit
Almanca - İngilizce
taps (call as notice to go to quarters)
last post
curfew
tattoo
zapfenstreich (signal für das ende der ausgehzeit)