We'll just have to wait till then.
- Sadece o zamana kadar beklemek zorunda kalacağız.
Anything may happen till that time.
- O zamana kadar her şey olabilir.
I found all the shops closed by that time.
- O zamana kadar bütün dükkanları kapalı buldum.
By that time I'll have already left.
- O zamana kadar çoktan ayrılmış olacağım.
We will move into our new house next month if it is completed by then.
- O zamana kadar tamamlanırsa gelecek ay yeni evimize taşınacağız.
Tom may be back by then.
- Tom o zamana kadar geri dönebilir.
What do I do till then?
- O zamana kadar ne yaparım?
I hope this good weather will hold till then.
- Umarım bu iyi hava o zamana kadar devam edecek.