zahmetsiz

listen to the pronunciation of zahmetsiz
Türkçe - İngilizce
{s} easy
cheap
easy, not difficult, not onerous; not trying
easily, without difficulty
effortless

He solved the problem effortlessly. - O, sorunu zahmetsizce çözdü.

This task can be completed effortlessly. - Bu görev zahmetsizce tamamlanabilir.

hassle-free
{s} painless
Türkçe - Türkçe
Sıkıntı çekilmeden, güçlükle karşılaşmadan yapılan, eziyetsiz, kolay, emeksiz: "Ayaklarınıza daha zahmetsiz giyilecek, daha sade, daha sıhhi bir kılıf icat edemez misiniz?"- R. H. Karay
Sıkıntı çekilmeden, güçlükle karşılaşmadan yapılan, eziyetsiz, kolay, emeksiz
zahmetsiz