zırnık

listen to the pronunciation of zırnık
Türkçe - İngilizce
the least little bit (of something): Durmuş'a ise, zırnık bile koklatmam! As for Durmuş, I won't leave him so much as a penny! Mısır'da kahvenin zırnığı bile piyasada kalmadı. In Egypt there's not so much as a grain of coffee left on the market
arsenic, zarnich, zarnec; orpiment; realgar
yellow arsenic, orpiment " arsenik; the smallest bit
yellow arsenic
zırnık bile koklatmamak
not to give (even) a smallest bit
kırmızı zırnık
(Tabiat Doğa) (mineral, maden) [syn.: kırmızı zırnık, realgar] realgar
sarı zırnık
(Tabiat Doğa) (mineral, maden) [syn.: sarı zırnık, orpiment] orpiment
Türkçe - Türkçe
Herhangi bir şeyin en küçük, önemsiz ve işe yaramaz parçası: "Bizde zırnık kalmadı."- H. R. Gürpınar
Arsenik
Duvar altında suyun geçtiği delik
Herhangi bir şeyin en küçük, önemsiz ve işe yaramaz parçası
Açık pis su kanalı
zırnık