yuvarlanmak

listen to the pronunciation of yuvarlanmak
Türkçe - İngilizce
roll
tumble
to be rounded, be given a circular or spherical shape
trickle
roll over
wallow

Wallowing is an important element of a good life in pigs. - Çamurda yuvarlanmak domuzlarda iyi bir yaşamın için önemli bir unsurudur.

bowl
to fall, fall down
(Konuşma Dili) to die suddenly, up and die, kick the bucket suddenly
trundle
welter
to be sent sprawling (to the ground)
trundle along
to be rolled up
to roll; to turn over and over: Kaya üstümüze doğru yuvarlanıyordu. The boulder was rolling straight towards us
to rotate, to revolve; to turn around; to topple over
wheel
roll up
to be fired, get the sack, get the push
shoot
to be rolled (along a surface)
(for food, drink) to be downed quickly; (for food) to be put away, packed away, or polished off quickly. yuvarlanıp gitmek to manage or get along in a so-so manner. Yuvarlanan taş yosun tutmaz. (Atasözü) A rolling stone gathers no moss
revolve
coast
tumble down
devolve
rotate
topple over
tumble about
birl
yuvarlanma
{i} rolling
çamurda yuvarlanmak
wallow

Wallowing is an important element of a good life in pigs. - Çamurda yuvarlanmak domuzlarda iyi bir yaşamın için önemli bir unsurudur.

yuvarla
cupping
yuvarlanma
tumbling
yuvarla
{f} round

Julien wears round glasses, like John Lennon. - Julien, John Lennon gibi, yuvarlak gözlükler takıyor.

Julian wears round glasses like John Lennon's. - Julian, John Lennon'unki gibi yuvarlak gözlük takıyor.

yuvarla
toss off
yuvarla
{f} trundle
yuvarla
roll

Tom rolled over in bed. - Tom yatakta yuvarlandı.

A coin rolled under the desk. - Masanın altına madeni para yuvarlandı.

yuvarla
{f} rounded

What's 5,814 rounded to the nearest thousand? - 5.814'ün en yakın bine yuvarlaması nedir?

yuvarla
round off
aşağı yuvarlanmak
descend
bir taraftan öbür tarafa yuvarlanmak
roll over
deliğe yuvarlanmak
(bilardo) dribble
hendeğe yuvarlanmak
be ditched
içinde yuvarlanmak
welter
teker meker yuvarlanmak/gitmek
1. to roll over and over. 2. to be knocked for a loop, suffer a sudden reversal of fortune
yuvarla
toss#off
yuvarla
round#off
yuvarla
tossoff
yuvarla
cup
yuvarlanma
wallow
yuvarlanma
welter
yuvarlanma
roll
Türkçe - Türkçe
Yere devrilmek; düşmek
Dökülerek düşmek
Kendi üzerinde dönerek hareket etmek
Ansızın, beklenmedik bir zamanda ölmek
(Osmanlı Dönemi) TEMA'UK
(Osmanlı Dönemi) TEDEHRÜC
Yuvarlanma
(Osmanlı Dönemi) TEDAHRUC
yuvarlanma
Yuvarlanmak işi
yuvarlanmak