In those days, few people could travel abroad.
- O günlerde çok az sayıda kişi yurtdışına seyahat edebiliyordu.
Whenever I go abroad, I suffer from jet lag and diarrhea.
- Her ne zaman yurtdışına gitsem saat farkı ve ishalden rahatsız olurum.
We have broils at home and enemies abroad.
A tree spreads its branches abroad.
to walk abroad.