yurtdışı

listen to the pronunciation of yurtdışı
Türkçe - İngilizce
foreign

He has experience of foreign travel. - Onun yurtdışı seyahat deneyimi var.

abroad

The number of students going abroad is on the increase. - Yurtdışına giden öğrencilerin sayısı artmaktadır.

My decision to study abroad surprised my parents. - Yurtdışında okuma kararım ebeveynlerimi şaşırttı.

overseas

His colleague was transferred to an overseas branch. - Meslektaşı yurtdışındaki birime tayin edildi.

Our products sell well overseas. - Ürünlerimiz yurtdışında iyi satar.

yurtdışı deneyimi
international experience
yurtdışı deneyimi
overseas experience

Yurtdışı deneyiminiz var mı.

yurtdışı satış
Overseas sale(s)
yurtdışı tecrübe
work experience abroad
yurtdışı tecrübe
overseas experience