Tom went back upstairs.
- Tom yukarıya geri gitti.
Tom heard Mary go upstairs.
- Tom Mary'nin yukarıya çıktığını duydu.
Tom heard Mary go upstairs.
- Tom Mary'nin yukarıya çıktığını duydu.
She shut the door and went upstairs.
- Kapıyı kapattı ve yukarı gitti.
The clouds above moved fast.
- Yukarıdaki bulutlar hızlı ilerledi.
Angels watch from above as men fight amongst themselves.
- İnsanlar kendi aralarında mücadele ederken melekler yukarıdan izlerler.
The giraffe cannot swim because its centre of gravity is so high that it would topple over.
- Zürafa yüzemez çünkü ağırlık merkezi çok yukarıda olduğundan baş aşağı döner.
As we go up higher, the air becomes cooler.
- Biz yukarı çıkarken hava soğur.