yukarısında

listen to the pronunciation of yukarısında
Türkçe - İngilizce

yukarısında teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

yukarı
up
yukarı
upstairs

My study is upstairs. - Benim çalışma odam yukarıda.

Grace goes upstairs to the extension telephone. - Grace yukarıdaki dahili telefona gider.

yukarı
(Bilgisayar) top
yukarı
upper part
yukarı
(Bilgisayar) move up
yukarı
upper
yukarı
hyper-
yukarı
above

The clouds above moved fast. - Yukarıdaki bulutlar hızlı ilerledi.

Angels watch from above as men fight amongst themselves. - İnsanlar kendi aralarında mücadele ederken melekler yukarıdan izlerler.

yukarı
aloft
Yukarı
to the top
yukarı
upper; upstairs: yukarı daire the upstairs flat. Yukarı Mısır Upper Egypt
yukarı
upper part; upstairs
yukarı
upper, superior in social position: yukarı sınıf upper class
yukarı
upwards
yukarı
(moving) up; (going) upstairs: Yukarı çıktı. He went upstairs
yukarı
up, upwards, above; upstairs; high, upper, top; upper part, top; upstairs
yukarı
high

The giraffe cannot swim because its centre of gravity is so high that it would topple over. - Zürafa yüzemez çünkü ağırlık merkezi çok yukarıda olduğundan baş aşağı döner.

As we go up higher, the air becomes cooler. - Biz yukarı çıkarken hava soğur.

yukarı
upward
yukarı
hyper
Türkçe - Türkçe

yukarısında teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

yukarı
Üst tarafa, üstteki kata, üste, yükseğe, yukarıya
yukarı
Aşama, sınıf, makam bakımından ilerde olan
yukarı
Bir şeyin üst bölümü, aşağı karşıtı, fevk
yukarı
Benzerleri arasında üstte bulunan. Üst tarafa, üstteki kata, üste, yükseğe, yukarıya: "Yukarı, kocasının odasına çıktı."- M. Ş. Esendal
yukarı
Yetkili kimse
yukarı
Benzerleri arasında üstte bulunan
yukarısında