My study is upstairs.
- Benim çalışma odam yukarıda.
She shut the door and went upstairs.
- Kapıyı kapattı ve yukarı gitti.
The clouds above moved fast.
- Yukarıdaki bulutlar hızlı ilerledi.
The above-mentioned mail item has been duly delivered.
- Yukarıda bahsedilen posta öğesi usulüne uygun şekilde teslim edilmiştir.
I teach French at the high school up the street.
- Caddenin yukarısındaki lisede Fransızca öğretirim.
The giraffe cannot swim because its centre of gravity is so high that it would topple over.
- Zürafa yüzemez çünkü ağırlık merkezi çok yukarıda olduğundan baş aşağı döner.