Şu genç adam bisikletçiliğe çok düşkündür.
- That young man is very keen on cycling.
Onun içinde iki kişi vardı, onun kız öğrencilerinden birisi ve genç bir adam.
- There were two people in it, one of her girl students and a young man.
O seçkin genç bir kişiye rastladı.
- He came across an outstanding young person.
Genç bir kişi seni görmek istiyor.
- A young person wants to see you.
... ceremony use a strong impressive young man ...
... Harold, and a young man from Normandy, swept into England and defeated King Harold at the ...