Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

young cow; young elephant; lower back part of the leg

listen to the pronunciation of young cow; young elephant; lower back part of the leg
İngilizce - Türkçe

young cow; young elephant; lower back part of the leg teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

calf
{i} buzağı

Her biri kendi altın buzağı için. - For each his own golden calf.

Buzağının, annesinden ayrılması gerekir. - The calf should be separated from its mother.

calf
{i} dana

İnek danasını kaybetti. - The cow lost its calf.

O çanta dana derisinden mi yapılmış? - Is that bag made of calfskin?

calf
baldır/buzağı
calf
{i} baldır

Onun yırtık bir baldır kası var. - He has a torn calf muscle.

Baldır kaslarındaki gece krampları özellikle acı vericidir. - Night cramps in the calf muscles are particularly painful.

calf
fil
calf
aysberkten kopmuş küçük buz parçası
calf
{i} çorabın baldır kısmı
calf
{ç} calves (kävz) i., (Anatomi) baldır
calf
{i} dana derisi

O çanta dana derisinden mi yapılmış? - Is that bag made of calfskin?

calf
{i} buzdağından kopmuş buz parçası
calf
{i} kocaman hayvan yavrusu
calf
{ç} calves (kävz)
calf
kill the fatted calf büyük bir karşılama töreni
calf
{i} sersem genç veya çocuk
calf
fok veya balina gibi hayvanla
calf
dili budala genç veya çocuk
İngilizce - İngilizce
{i} calf