Bazen bir kız mıyım diye merak ediyorum.
- I sometimes wonder if I am a girl.
Dorenda gerçekten iyi bir kızdır, o kurabiyelerini benimle paylaşıyor.
- Dorenda really is a nice girl. She shares her cookies with me.
Küçük kız güzel bir kadın oldu.
- The little girl grew into a beautiful woman.
Peter, çocuksu kızlardan bıktı ve gerçekten olgun bir kadınla tanışmak istedi.
- Peter was fed up with childish girls and wanted to meet a really mature woman.
Sevgilisi de oradaydı.
- His girlfriend was there, too.
Priscilla Chan, Mark Zuckerberg'in sevgilisidir.
- Priscilla Chan is the girlfriend of Mark Zuckerberg.
Onun kız arkadaşı Japon.
- His girlfriend is Japanese.
Kız arkadaşına doğru koştum.
- I ran into your girlfriend.