You'll have to make do with what you've got.
- Sahip olduğunla yetinmek zorunda kalacaksın.
You have to make do with what you've got.
- Sahip olduklarınla yetinmek zorundasın.
You have to make do with what you've got.
- Sahip olduklarınla yetinmek zorundasın.
You will have to make do with what we have.
- Sahip olduklarımızla yetinmek zorunda kalacağız.