yetiştirilen

listen to the pronunciation of yetiştirilen
Türkçe - İngilizce
reared
grown in
mısır yetiştirilen bölge
corn belt
yetiş
got on for
yetiş
get on for
yetiş
{f} overtaken
yetiş
overtook
yetiş
overtake

If you hurry, you will overtake him. - Acele edersen ona yetişirsin.

If you hurry, you will soon overtake her. - Eğer acele edersen yakında ona yetişirsin.

yetiş
catch up

He'll soon catch up with Tom. - O yakında Tom'a yetişecek.

I had to run to catch up with Tom. - Tom'a yetişmek için koşmak zorunda kaldım.

yetiş
grown at
arı yetiştirilen yer
apiary
baskı sırasında yetiştirilen haber
stop press
bilimsel amaçla ağaç yetiştirilen alan
arboretum
dik sap üzerinde yetiştirilen
standard
dik sap üzerinde yetiştirilen bitki
standard
istiridye yetiştirilen yer
oyster farm
tohumdan yetiştirilen elma
pippin
yetiştirilen