The child puts adults to shame.
- Çocuk yetişkinleri utandırır.
Sixty percent of Japanese adult males drink alcoholic beverages on a regular basis.
- Yetişkin Japon erkeklerinin yüzde altmışı düzenli olarak alkollü içecekler içerler.
Grownups are funny sometimes.
- Yetişkinler bazen komiktirler.
The grownups were talking among themselves.
- Yetişkinler kendi aralarında konuşuyordu.
The boy looked like a grown-up.
- Çocuk bir yetişkine benziyordu.
Intended for children, the book entertains grown-ups.
- Çocuklar için tasarlanmış kitap yetişkinleri eğlendiriyor.
The little boy is used to talking with grown-ups.
- Küçük çocuk yetişkinlerle konuşmaya alışkın.
The boy looked like a grown-up.
- Çocuk bir yetişkine benziyordu.
That boy talks as if he were a grown up.
- Şu oğlan sanki bir yetişkinmiş gibi konuşuyor.