yetişkin teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- adult
Sixty percent of Japanese adult males drink alcoholic beverages on a regular basis.
- Yetişkin Japon erkeklerinin yüzde altmışı düzenli olarak alkollü içecekler içerler.
The child puts adults to shame.
- Çocuk yetişkinleri utandırır.
- grown-up
Children want to act like grown-ups.
- Çocuklar yetişkinler gibi davranmak isterler.
Intended for children, the book entertains grown-ups.
- Çocuklar için tasarlanmış kitap yetişkinleri eğlendiriyor.
- mature; adult; skilled; (kız) marriageable, nubile; grown-up, adult
- mature, fully developed; adult, grown-up
- grown
That boy talks as if he were a grown up.
- O çocuk sanki bir yetişkin gibi konuşuyor.
Tom has a grown daughter.
- Tom'un yetişkin bir kızı var.
- (an) adult, (a) grown-up
- major
- skilled
- grownup
Grownups are funny sometimes.
- Yetişkinler bazen komiktirler.
The grownups were talking among themselves.
- Yetişkinler kendi aralarında konuşuyordu.
- marriageable
- full-grown
- grown up
That boy talks as if he were a grown up.
- Şu oğlan sanki bir yetişkinmiş gibi konuşuyor.
- bir yetişkin
- a grown up
- yetişkinler
- adults
- genç yetişkin tüketiciler
- young adult consumers
