Henüz daha iyi bir şey bulmadım.
- I haven't found anything better yet.
Tomorrow. If you can work it out. Or better yet, this evening.
Yıldızları çıplak gözle, hatta daha da iyisi teleskopla görebilirsin.
- You can see the stars with your naked eye, and even better through a telescope.
Eski şirketi ona kazık attı. Fakat onun kötü şansını iyiye çevirmesine ve kendi işinde daha da iyisini yapmasına hayranım.
- His old company gave him the shaft. But I admire the way he turned bad luck into good and did even better with his own business.