yerleştirmeyi

listen to the pronunciation of yerleştirmeyi
Türkçe - İngilizce
to resettle
yerleş
ensconce
yerleş
settle

The Indians gave the settlers food. - Hintliler yerleşimcilere yemek verdi.

Tom refused to settle down. - Tom yerleşmeyi reddetti.

yerleş
settle down

Tom is ready to settle down and start a family. - Tom yerleşmek ve bir aile kurmak için hazır.

We moved into this house last month. We will settle down soon. - Bu eve geçen ay taşındık. Yakında yerleşeceğiz.

yerleş
{f} settled

Call me when you get settled in. - Yerleştiğin zaman beni ara.

They settled in Canada. - Onlar Kanada'ya yerleştiler.

yerleş
{f} ensconcing
yerleş
settle in

They decided to settle in a suburb of London. - Londra'nın bir banliyösüne yerleşmeye karar verdiler.

They found it easy to settle in the United States. - Onlar Amerika Birleşik Devletleri'nde yerleşmeyi kolay buldular.

yerleş
embed
yerleş
populate
yerleş
reside

A factory is not suitable for a residential district. - Bir fabrika, bir yerleşim bölgesi için uygun değildir.

This is residential property. - Burası yerleşim bölgesidir.

yerleş
{f} site
yerleş
indwell
yerleştirmeyi