yerleştirilme

listen to the pronunciation of yerleştirilme
Türkçe - İngilizce

yerleştirilme teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

yerleş
ensconce
yerleş
settle

Tom refused to settle down. - Tom yerleşmeyi reddetti.

He settled down in his armchair to listen to the music. - O, müzik dinlemek için koltuğuna yerleşti.

yerleş
settle down

Tom refused to settle down. - Tom yerleşmeyi reddetti.

Tom says that he wants to settle down. - Tom yerleşmek istediğini söylüyor.

yerleş
{f} settled

He settled down in his native country. - Anavatanına yerleşti.

Call me when you get settled in. - Yerleştiğin zaman beni ara.

yerleş
{f} ensconcing
yerleş
settle in

They are planning to settle in New Zealand. - Yeni Zelandaya yerleşmeyi planlıyorlar.

They decided to settle in a suburb of London. - Londra'nın bir banliyösüne yerleşmeye karar verdiler.

yerleş
embed
yerleş
populate
yerleş
reside

I would prefer to live in a residential area, not downtown. - Bir şehir merkezinde değil, bir yerleşim alanında yaşamayı tercih ederim.

Tom and Mary live in a quiet residential neighborhood. - Tom ve Mary sessiz bir yerleşim bölgesinde yaşıyorlar.

yerleştirilmek
to be placed
yerleş
{f} site
yerleş
indwell
yerleştirilmek
be perched
yerleştirilmek
be located
Türkçe - Türkçe
Yerleştirmek işi
yerleştirilmek
Yerleştirmek işine konu olmak
yerleştirilmek
Yerleştirme işine konu olmak