The settlers did not always honor the treaties.
- Yerleşimciler, yapılan anlaşmalara her zaman saygı göstermediler.
Tom refused to settle down.
- Tom yerleşmeyi reddetti.
Let's all settle down here.
- Hepimiz buraya yerleşelim.
Tom is ready to settle down and start a family.
- Tom yerleşmek ve bir aile kurmak için hazır.
He settled down in his native country.
- Anavatanına yerleşti.
They settled in Japan.
- Onlar Japonya'da yerleştiler.
They decided to settle in a suburb of London.
- Londra'nın bir banliyösüne yerleşmeye karar verdiler.
They are planning to settle in New Zealand.
- Yeni Zelandaya yerleşmeyi planlıyorlar.
This is residential property.
- Burası yerleşim bölgesidir.
Tom and Mary live in a quiet residential neighborhood.
- Tom ve Mary sessiz bir yerleşim bölgesinde yaşıyorlar.