They have located Tom.
- Onlar Tom'u yerleştirdi.
Antennas should be placed on the highest part of the building, preferably.
- Antenler tercihen binanın en yüksek kısmına yerleştirilmeli.
The college has a placement bureau for students.
- Üniversitede öğrenciler için bir yerleştirme bürosu vardır.
The computer is placed to the left of the women.
- Bilgisayar kadınların sol tarafına yerleştirildi.
The doctor placed a stethoscope on the patient's chest.
- Doktor, hastanın göğsüne bir steteskop yerleştirdi.
The computer is placed to the left of the women.
- Bilgisayar kadınların sol tarafına yerleştirildi.
When their leader died, they placed his body in a large tomb.
- Liderleri öldüğünde, onun vücudunu büyük bir mezara yerleştirdiler.
Tom refused to settle down.
- Tom yerleşmeyi reddetti.
Tom is ready to settle down and start a family.
- Tom yerleşmek ve bir aile kurmak için hazır.
Let's all settle down here.
- Hepimiz buraya yerleşelim.
Tom refused to settle down.
- Tom yerleşmeyi reddetti.
They settled in Canada.
- Onlar Kanada'ya yerleştiler.
Call me when you get settled in.
- Yerleştiğin zaman beni ara.
They are planning to settle in New Zealand.
- Yeni Zelandaya yerleşmeyi planlıyorlar.
They decided to settle in a suburb of London.
- Londra'nın bir banliyösüne yerleşmeye karar verdiler.
This residential area is comfortable to live in.
- Bu yerleşim alanı yaşamak için rahat.
I would prefer to live in a residential area, not downtown.
- Bir şehir merkezinde değil, bir yerleşim alanında yaşamayı tercih ederim.