Settlers were forced off their land.
- Yerleşimciler ülkelerinden kovuldular.
The Indians gave the settlers food.
- Hintliler yerleşimcilere yemek verdi.
I was the recipient of a large settlement.
- Büyük bir yerleşimin alıcısıydım.
Tom wasn't completely happy with the settlement.
- Tom yerleşimden tam olarak mutlu değildi.
The settlers did not always honor the treaties.
- Yerleşimciler, yapılan anlaşmalara her zaman saygı göstermediler.
Settlers were forced off their land.
- Yerleşimciler ülkelerinden kovuldular.
This is residential property.
- Burası yerleşim bölgesidir.
Tom and Mary live in a quiet residential neighborhood.
- Tom ve Mary sessiz bir yerleşim bölgesinde yaşıyorlar.