yerelleşmiş

listen to the pronunciation of yerelleşmiş
Türkçe - İngilizce
localised
localized
yerel
local

The local name of Tsez is cezyas mec. - Tsezcenin yerel adı cezyas mec'dir.

The hedgehog on Gotland is a local symbol. - Gotland'te kirpi, yerel bir semboldür.

yerel
native

There are still people who love eating native rice cakes. - Hala yerel pirinç kekleri yemeyi seven insanlar var.

If you can't visit a country where they speak the language you are learning, find a local bar where native speakers of that language hang out and start hanging out there. - Öğrenmekte olduğunuz dili onların konuştuğu bir ülkeyi ziyaret edemiyorsanız, o dilin ana dilini konuşanların takıldığı ve orada takılmaya başlayacağı bir yerel bar bulun.

yerel
vernacular
yerel
locality
yerel
localized
yerel
home

A successful local boy is coming home. - Başarılı bir yerel çocuk eve geliyor.

There is an urgent need for the local government to help the homeless. - Yerel hükümetin evsizlere yardım etmesine acil bir ihtiyaç var.

yerel
domestic
Yerel
locale
yerel
topical
yerel
regional
yerel
local , native
yerel
territorial
yerel
local mahalli, mevzii, lokal
Türkçe - Türkçe
yerelleşmiş