They live underground.
- Yeraltında yaşıyorlar.
These criminals operate through an underground network.
He likes to explore underground caves.
- Yeraltı mağaralarını araştırmayı sever.
They dug miles of underground tunnels to resist the enemy attack.
- Onlar düşman saldırısına karşı koymak için millerce yeraltı tünelleri kazdılar.