yenmek

listen to the pronunciation of yenmek
Türkçe - İngilizce
defeat

They knew they must fight together to defeat the common enemy. - Ortak düşmanı yenmek için birlikte dövüşmek zorunda olduklarını biliyorlardı.

Allied military leaders found a way to defeat the Japanese plan. - Müttefik askeri liderler Japon planını yenmek için bir yol buldu.

beat

In order to beat them, we practice very hard. - Onları yenmek için, çok sıkı antrenman yaparız.

I won't be easy to beat. - Yenmek kolay olmayacak.

triumph
prevail over
outgun
whop
trim
thrash
(deyim) make mincemeat of
zap
worst
overthrow
stop
curb
(deyim) beat someone into a cocked hat
shellac
eaten
overwhelm
swamp
(Dilbilim) beat up
(deyim) have the best of
wallop
smash
become worn
subjugate
surmount
outcompete
be eaten
wear down
fret
whelm
trounce
win
become eroded
vanquish
exulcerate
get the best of
win over
overmatch
prevail against
whap
slam
(Konuşma Dili) face down
be overcome
land
carry away the bell
overpower
annihilate
down
cut out
break
get the better of
(Hukuk) prevail
floor
skunk
outclass
to be eaten; to become worn; to become eroded
discomfit
master
outdo
circumvent
best
knock out
pip
beat all hollow
confound
bear down
wipe the floor with smb
give a beating
conquer
kolayca yenmek
walk over
yenme
fretting
yenme
(Jeoloji) depletion
zekice yenmek
outsmart
yenme
attrition
yenme
conquest
yenme
thrashing
yenme
abrasion
açık farkla yenmek
outpoint
bir boy farkla yenmek
win by a length
güçlükleri yenmek
win through
güçlükü/leri yenmek
to overcome difficulties
hakkı yenmek
to be wronged
hile ile yenmek
overreach
hırsını yenmek
to keep one's anger in check, contain one's anger
kendi işinde yenmek
out herod
kolay yenmek
mop the floor with
kolayca yenmek
walk away from
kurnazca yenmek
euchre
kurnazlıkla yenmek
outwit
kurnazlıkla yenmek
outsmart
kıl payı yenmek
edge out
oylama ile yenmek
vote down
sayı vermeden yenmek
whitewash
taktikle yenmek
outmanoeuvre [Brit.]
taktikle yenmek
outmaneuver
tam olarak yenmek
beat smb. hollow
tamamen yenmek
(deyim) beat hollow
tavlada yenmek
gammon
yenme
fret
zorlukları yenmek
make the grade
öfkesini yenmek
to keep one's temper
öfkesini yenmek
to control one's anger, get hold of oneself
Türkçe - Türkçe
Yemek işine konu olmak
Aşınmak
Savaş veya yarışmada üstünlük sağlamak, üstün gelmek: "Kahramanlar daima yenmek veya düşmanlarını yendikten sonra da yine yenecek düşman bulmak isterler."- A. Ş. Hisar
Tutmak, bastırmak: "Öfkemi yenmek için Ömer ile konuşuyorum, ona kaplan avı hikâyeleri anlatıyorum."- R. H. Karay
Tutmak, bastırmak
Savaş veya yarışmada üstünlük sağlamak, üstün gelmek
Ütmek
mağlûp etmek
mağlüp etmek
utmak
mat etmek
yenme
Yenmek (I,II) işi
yenmek