yenik düşmek

listen to the pronunciation of yenik düşmek
Türkçe - İngilizce
succumb

He was weak enough to succumb to temptation. - O günaha yenik düşmek için yeterince zayıf.

defeated
Be defeated
to be defeated
yenik düşmek (hastalığa)
succumb
yenik düşmek (duygulara)
be overwhelmed with
yenik düş
succumb

Mary succumbed to Tom's influence. - Mary Tom'un etkisine yenik düştü.

My grandfather succumbed to a terminal cancer this year. - Dedem bu yıl ölümcül bir kansere yenik düştü.

yenik düşmek