Please say that again!
- Lütfen onu yeniden söyleyin!
Call me again in two days.
- İki gün içinde beni yeniden ara.
The death of her husband was her rebirth.
- Kocasının ölümü onun yeniden doğuşuydu.
Layla wanted to rebuild her marriage.
- Leyla evliliğini yeniden inşa etmek istedi.
The south had no money to rebuild.
- Güneylilerin yeniden inşa etmek için hiç parası yoktu.
Did you have to rewrite the paper?
- Kağıdı yeniden yazmak zorunda mıydın?
I think we'd better start over again.
- Sanırım tekrar yeniden başlasak iyi olur.
We have to start over again.
- Yeniden başlamak zorundayız.
Japan has to reconstruct its economy.
- Japonya, ekonomisini yeniden inşa etmek zorunda.
The brave soldiers went head-to-head with the enemy to regain their city.
- Cesur askerler şehri yeniden kazanmak için düşman ile boy ölçüştü.
The town church has been completely redone.
- Kasaba kilisesi tamamen yeniden yapıldı.
Tom advised the job applicant to redo her resume.
- Tom başvuru sahibine özgeçmişini yeniden hazırlamasını tavsiye etti.
You can't start over.
- Yeniden başlayamazsın.
Tom turned over a new leaf when he met Mary.
- Tom, Meryem ile buluşunca yeniden doğmuş gibi oldu.
Tom restarted his computer.
- Tom bilgisayarını yeniden başlattı.
Did you try restarting the computer?
- Bilgisayarı yeniden başlatmayı denedin mi?