Tom bana bağırmak zorunda değildi.
- Tom didn't have to yell at me.
Mary onun kızına bağırmakla ilgili kendini suçlu hissetti.
- Mary felt guilty about yelling at her daughter.
Fazla bağırmaktan sesim kısıldı.
- I am hoarse from yelling so much.
Mary onun kızına bağırmakla ilgili kendini suçlu hissetti.
- Mary felt guilty about yelling at her daughter.
Tom çığlık atıyordu ve bağırıyordu.
- Tom was screaming and yelling.
Dan çığlık atıp bağırıyordu.
- Dan was screaming and yelling.
Bağırmak ve çığlık atmak seni hiç bir yere götürmez.
- Yelling and screaming is not going to get you anywhere.
Dan çığlık atıp bağırıyordu.
- Dan was screaming and yelling.
He yelled directions to the party from the car.
... in the year 1900 was yelling at your neighbor. And yet, if they could see you now, with ...