Fazla bağırmaktan sesim kısıldı.
- I am hoarse from yelling so much.
Tom bana bağırmak zorunda değildi.
- Tom didn't have to yell at me.
Bana bağırma tarzından bıktım usandım.
- I'm sick and tired of the way you yell at me.
Tom sadece bağırmaya devam etti.
- Tom just kept yelling.
Bağırmak ve çığlık atmak seni hiç bir yere götürmez.
- Yelling and screaming is not going to get you anywhere.
Zirveye vardığımızda hepimiz çığlık attık.
- When we reached the summit, we all yelled out into the void.
Zirveye vardığımızda hepimiz çığlık attık.
- When we reached the summit, we all yelled out into the void.
Bağırmak ve çığlık atmak seni hiç bir yere götürmez.
- Yelling and screaming is not going to get you anywhere.
He yelled directions to the party from the car.
I can't change the direction of the wind, but I can adjust my sails to always reach my destination.
- Rüzgarın yönünü değiştiremem ama gidilecek yere ulaşmak için her zaman yelkenlerimi ayarlayabilirim.
God provides the wind, but man must raise the sails.
- Tanrı rüzgarı sağlar, ama insanın yelkenleri yükseltmesi gerekir.