yell, scream, loud cry

listen to the pronunciation of yell, scream, loud cry
İngilizce - Türkçe

yell, scream, loud cry teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

shout
bağırmak

Bağırmak zorunda değilsin. - You don't have to shout.

Bağırmak istemiyorum. - I don't want to shout.

shout
{i} bağırtı, bağırış; haykırı, haykırış
shout
shout at bir kimsenin yüzüne karşı bağırmak
shout
{i} bağırış
shout
{i} ses

O yüksek sesle güvende olduğunu söyledi. - She shouted that she was safe.

Sesinin çıktığı kadar bağırdı. - He shouted at the top of his voice.

shout
haykırı
shout
(Bilgisayar) bağıran
shout
bağırma

Bağırmaktan sesleri kısıldı. - They were all hoarse from shouting.

Bağırma sesi giderek zayıfladı. - The sound of shouting grew faint.

shout
seslenmek
shout
shout out yüksek sesle bağırmak
shout
shout down bağırarak bir kimsenin sesini bastırmak
shout
bağırarak konuşmak
shout
(fiil) bağırmak, haykırmak, seslenmek, bağırarak söylemek
shout
{f} bağırmak; haykırmak
shout
velvele
shout
çağırmak
shout
{f} bağırarak söylemek
İngilizce - İngilizce
{i} shout
yell, scream, loud cry