In January of that year, we saw snow for four days, from the fourteenth to the seventeenth.
- O yıl Ocak ayında, on dördünden on yedisine kadar dört gün boyunca kar gördük.
About seven percent of Guyana's population is Muslim.
- Guyana nüfusunun yaklaşık yüzde yedisi Müslümandır.
Ten, eleven, twelve, thirteen, fourteen, fifteen, sixteen, seventeen, eighteen, nineteen, twenty.
- On, on bir, on iki, on üç, on dört, on beş, on altı, on yedi, on sekiz, on dokuz, yirmi.
My father usually comes home at seven.
- Babam genellikle eve yedide gelir.
he ate his vegetables - sebzelerini yedi.
We ate Peking duck in the Chinese restaurant.
- Çin restoranında Pekin ördeği yedik.
The family ate dinner together.
- Aile, akşam yemeğini birlikte yedi.