Ekonomi bakanı yıllık açıklama yapar.
- The economic minister gives a yearly report.
Tom'un yıllık maaşı son üç yıldır aynı.
- Tom's yearly salary has been the same for the past three years.
Babası geçen sene ölmüş.
- His father died last year.
Geçen sene Bayan Kato sizin öğretmeniniz miydi?
- Was Ms. Kato your teacher last year?
O üç yıldır Japonya'da.
- He has been in Japan for three years.
Geçen yıl Londra'ya gittik.
- We went to London last year.
Sam Tom'dan iki yaş küçük.
- Sam is two years younger than Tom.
On yaşındayken gitar çalmayı öğrendim.
- I learned to play guitar when I was ten years old.
Tom son iki yıldır para çalıyordu ve Mary bunu her zaman biliyordu.
- Tom was stealing money for the last two years, and Mary knew it all the time.
Japonya bu yıl her zamankinden daha çok araba üretti.
- Japan has produced more cars than ever this year.
Tom geçen yıl zor günler geçirdi.
- Tom had a rough time last year.
Tayfunlar her yıl zarara yol açar.
- Typhoons bring about damage every year.
Ruslar Fransız yollarını kopyalar, ancak daima elli yıl sonra.
- The Russians copy the French ways, but always fifty years later.
Yılın hangi zamanında genellikle sahilde zaman geçirmek istersin?
- What time of year do you usually like to spend time on the beach?
İskoçyalı ve en az on iki yıllık değilse, o zaman viski değildir.
- If it's not from Scotland and it hasn't been aged at least twelve years, then it isn't whisky.
Twice-Yearly Surveys of Affluent Americans.
The exams in year 12 at high school are the most difficult.
Mars goes around the sun once in a Martian year, or 1.88 Earth years.