yeğen

listen to the pronunciation of yeğen
Türkçe - İngilizce
nephew

Since my nephew was still young, he was let off the hook. - Yeğenim hâlâ genç olduğu için cezadan kurtuldu.

My sister's son Jimmy is my favorite nephew. - Kız kardeşim oğlu Jimmy benim favori yeğenimdir.

niece

My niece is a serious girl. - Yeğenim ciddi bir kızdır.

To tell the truth, she is my niece. - Doğruyu söylemek gerekirse, o benim yeğenimdir.

nephew; niece
neice
yeğen kızı
grandniece
yeğen oğlu
grandnephew
erkek yeğen
nephew

I have a nephew. He's a bartender. - Bir erkek yeğenim var. O bir barmen.

Today I picked up my four-year-old nephew from kindergarten. - Bugün anaokulundan dört yaşındaki erkek yeğenimi aldım.

Türkçe - Türkçe
(Hukuk) Kardeş çocuğunun diğer kardeşe olan akrabılık durumu
Birine göre kardeşinin çocuğu
Birine göre amca, hala, dayı veya teyzenin çocuğu
Tüylü dişi deve ile tek hörgüçlü erkek devenin geriye melezlenmesiyle elde edilen bir deve türü
Birine göre amca, hala, dayı veya teyzenin çocuğu: "Ama yeğeninin ona çeken tek yanı yoktur."- T. Buğra
yeğen