Little by little, you will notice improvement in your writings.
- Yavaş yavaş, kendi yazılarındaki iyileşmeyi fark edeceksin.
Nobody knows the original language of their holy writings.
- Kutsal yazıların orijinal dilini hiç kimse bilmez.
I am writing articles about strikes.
- Grevler hakkında makaleler yazıyorum.
I am writing an article.
- Bir makale yazıyorum.
I'm writing a letter.
- Bir mektup yazıyorum.
Writing two separate words when it should be written as one is a big problem in Norway.
- Tek yazılması gereken iki kelimeyi, iki ayrı kelime olarak yazmak Norveç'te büyük bir problemdir.
Today I watched a play of a script written by a friend.
- Bugün senaryosu bir arkadaş tarafından yazılmış bir oyun izledim.
This is a cursive script.
- Bu bir bitişik el yazısı.
Layla had religious inscriptions in her business card.
- Leyla'nın kartvizitinde dini yazılar vardı.
The medal had an inscription.
- Madalyanın bir yazısı var.
Tom's essay had many typos.
- Tom'un denemesinin birçok yazım hataları vardı.
Didn't madam Rodriguez want to see my essay?
- Madam Rodriguez deneme yazımı görmek istemedi mi?
This is a story written in easy English.
- Bu kolay İngilizce ile yazılmış bir hikaye.
Confessions by St. Augustine tells us the timeless story of an intellectual quest that ends in orthodoxy.
- Aziz Augustine tarafından yazılan İtiraflar bize ortodokslukta biten entelektüel arayışın zamansız bir hikayesini anlatır.
Her composition is very good except for two or three spelling errors.
- İki ya da üç yazım hatası hariç onun kompozisyonu çok iyi.
This composition is so badly written than I can not make out what he means.
- Bu kompozisyon o kadar kötü yazılmış ki ben onun ne anlama geldiğini çıkaramıyorum.
Tom, do you know what kind of script this is? Probably Tibetan, but I can't read a bit of it.
- Tom, bunun ne tür bir yazıt olduğunu biliyor musun? Muhtemelen Tibet, ama ondan bir parça okuyamıyorum.
Today I watched a play of a script written by a friend.
- Bugün senaryosu bir arkadaş tarafından yazılmış bir oyun izledim.
The stories written by Amy Church are all interesting.
- Amy Church tarafından yazılmış hikayeler ilginçtir.
The stories in the book are written for her.
- Kitaptaki hikayeler onun için yazılıyor.
Give me some paper to write on.
- Yazı yazmak için bana biraz kağıt verin.
Please write the answer on this piece of paper.
- Lütfen cevabı bu kâğıt parçasına yazınız.
I think it's just a typo, rather than a grammatical error.
- Bence bu gramer hatasından çok, bir yazım hatası.
Sorry, that's a typo.
- Üzgünüm, o bir yazım hatası.
Esperanto is written phonetically with an alphabet of 28 letters.
- Esperanto, 28 harfli alfabe ile fonetik olarak yazılır.
She writes with her left hand.
- O, sol eliyle yazı yazar.
The Japanese writing system is very complicated, it has three alphabets with more than two thousand characters.
- Japon yazım düzeni çok karmaşıktır, iki binden fazla karakteri olan üç tane alfabe vardır.
English is written with a Latin alphabet.
- İngilizce, Latin alfabesiyle yazılır.
In the Middle Ages, anyone who'd oppose to the Holy Scriptures was murdered.
- Orta çağlarda, Kutsal Yazılara karşı çıkan herhangi biri öldürüldü.
Heads I win, tails you lose.
- Turalar ben kazanırım, yazılar sen kaybedersin.
Without knowing the original language of the holy writings, how can you rely on your interpretations about them?
- Kutsal yazıların orijinal dilini bilmeden, nasıl onlar hakkındaki yorumlarına güvenebilirsin?
There were a lot of writings about homosexuality.
- Eşcinsellikle ilgili birçok yazılı eser vardı.