I go to the country every summer.
- Her yaz köye giderim.
I went camping last summer.
- Geçen yaz kampa gittim.
I'll have exams right after the summer holidays.
- Yaz tatilinden hemen sonra sınavlara gireceğim.
I went to Bali on summer holiday.
- Yaz tatilinde Bali'ye gittim.
I like cold potato salad in the summertime.
- Yaz zamanı soğuk patates yemeyi severim.
How restful it is to sleep under the shadow of a willow in an Anatolian village in summertime.
- Bir Anadolu köyünde yazın söğüt gölgesinin altında uyumak ne kadar huzur vericidir.
Tom lived in a tent next to the river while he attended summer school.
- O, yaz okuluna devam ederken nehrin yanındaki bir çadırda yaşadı.
I like cold potato salad in the summertime.
- Yaz zamanı soğuk patates yemeyi severim.