yayınlanmamış

listen to the pronunciation of yayınlanmamış
Türkçe - İngilizce
unpublished

I have three unpublished manuscripts. - Yayınlanmamış üç tane el yazmam var.

An unpublished work is like an undelivered present. - Yayınlanmamış bir çalışma, teslim edilmemiş bir hediye gibidir.

inedited
yayınla
publish

Several newspapers published the story. - Birkaç gazete haberi yayınladı.

This local newspaper is published once a week. - Bu yerel gazete, haftada bir yayınlanır

yayınla
telecast
yayınla
{f} issue

The latest issue of the magazine will come out next Monday. - Derginin son basımı gelecek pazartesi yayınlanacak.

He issued his report in September, 2000. - Raporunu Eylül, 2000'de yayınladı.

yayınla
{f} broadcast

That TV station broadcasts only movies. - O TV istasyonu sadece film yayınlamaktadır.

That program is broadcast every other week. - O program iki haftada bir yayınlanır.

yayınlanmamış