yayınım

listen to the pronunciation of yayınım
Türkçe - İngilizce
convection
radiation
(İnşaat) difusion
diffusion
yayın
(Hukuk) publication

The book is now ready for publication. - Kitap şimdi yayın için hazır.

I put an advertisement for the new publications in the newspaper. - Yeni yayınlar için gazeteye bir reklam koydum.

yayın
(Nükleer Bilimler) broadcast

That program is now being broadcast. - O program şu anda yayınlanıyor.

The concert was broadcast live. - Konser canlı olarak yayınlandı.

yayınım, yayınma
diffusion
yatay yayınım
(Askeri) horizontal diffusion
yayın
broadcasting

I want to go into sports broadcasting. - Spor yayıncılığına girmek istiyorum.

The rebels have captured the broadcasting station. - Asiler yayın istasyonunu ele geçirdi.

yayın
{i} edition

A revised edition of the encyclopedia was published. - Ansiklopedinin gözden geçirilmiş sürümü yayınlandı.

The first edition was published ten years ago. - İlk baskı on yıl önce yayınlandı.

yayın
transmission
yayın
(Arılık) journal

The journalists who write for this publisher are not impartial. - Bu yayıncı için yazan gazeteciler tarafsız değiller.

yayın
diffusion
yayın
radio relay
einstein yayınım eşitliği
(Fizik) einstein diffusion equation
yayın
publication; broadcast, transmission
yayın
issue , publication
yayın
publishing

Dan ordered two books from the publishing house. - Dan yayın evinden iki tane kitap sipariş etti.

How did you get involved in book publishing? - Kitap yayıncılığına nasıl girdiniz?

yayın
(Tabiat Doğa) (balık, Fam: yayıngiller) [syn.: yayın, tatlı su kedibalığı] wels, catfish
yayın
air

The radio station came back on the air shortly after the storm. - Fırtınadan kısa bir süre sonra radyo istasyonu yayına geri döndü.

We'll be back on air shortly. - Birazdan tekrar yayında olacağız.

yayın
sheatfish, sheathfish
öz yayınım
(İnşaat) self diffusion
ısıl yayınım
(Fizik) thermal diffusion
Türkçe - Türkçe
Yayınma
Yayın
neşriyat
yayın
Basılıp satışa çıkarılan kitap, gazete gibi okunan veya radyo ve televizyon aracılığıyla halka sunulan, duyurulan, iletilen şey, neşriyat
yayınım