The fire spread and licked the neighboring house.
- Ateş yandaki evin duvarlarına kadar yayılmıştı.
The Serpent Bearer is an outspread but not very prominent constellation.
- Serpent Bearer yayılmış fakat çok belirgin olmayan bir takımyıldızı.
A great light was diffused over the baseball stadium.
- Beyzbol stadyumunun üzerinde büyük bir ışık yayılmıştı.
A great light was diffused over the baseball stadium.
- Beyzbol stadyumunun üzerinde büyük bir ışık yayılmıştı.
We have to get Heracles' bow back.
- Heracles'in yayını geri almalıyız.
Life isn't tied with a bow, but it's still a gift.
- Hayat bir yayla bağlı değildir ama o hâlâ bir hediyedir.
A violin is a stringed instrument.
- Keman, yaylı bir enstrümandır.
Tom often thinks of Mary when he hears a string quartet.
- Tom yaylı sazlar dörtlüsü duyduğunda sık sık Mary'yi düşünür.
The fire, which has been raging for over a week in eastern California, continues to expand.
- Bir haftadır kırıp geçiren Doğu Kaliforniya'daki yangın, yayılmaya devam ediyor.
Why was this news released?
- Bu haber neden yayımlandı?
The Steve Miller Band released a new album in June of 2010.
- Steve Miller Band, 2010'un Haziranında yeni bir albüm yayınladı.
Who could be spreading that news?
- Bu haberi kim yayıyor olabilir?
Who is likely to be spreading that information?
- O bilgiyi muhtemelen kim yayıyor?
That organization disseminates a lot of information, none of which can be trusted.
- O örgüt hiçbiri güvenilir olamayacak kadar çok bilgiyi yaymaktadır.
We should check the spread of the disease.
- Biz hastalığın yayılmasını kontrol etmeliyiz.
The fire spread and licked the neighboring house.
- Yangın yayıldı ve komşu evi yaladı.
The arc of the moral universe is long, but it bends toward justice.
- Ahlaki evrenin yayı uzun, ancak adalete doğru eğilir.
Bicycles are a form of transportation that provides exercise and does not emit pollution.
- Bisikletler egzersiz sağlayan ve kirliliği yaymayan bir ulaştırma şeklidir.
Flesh does not emit light... or does it?
- Ten ışık yaymaz... ya da yayar mı?
Yay! I have finally finished my work!.