Business has really slowed down.
- İş gerçekten yavaşladı.
The train slowed down to a stop.
- Tren bir durakta yavaşladı.
When you are driving, you should slow down on corners.
- Araba sürerken virajlarda yavaşlamak zorundasınız.
Shouldn't we slow down?
- Yavaşlamamız gerekmiyor mu?
After the first year, the patient's recovery slowed to a standstill.
- Birinci yıldan sonra, hastanın iyileşmesi durma noktasında yavaşladı.
Business has really slowed down.
- İş gerçekten yavaşladı.