It's too early to go to bed.
- Yatmaya gitmek için çok erken.
She was about to go to bed when someone knocked on the door.
- Birisi kapıyı çaldığında o yatmaya gitmek üzereydi.
I was about to go to bed when the phone rang.
- Telefon çaldığında yatmaya gitmek üzereydim.
She was about to go to bed when someone knocked on the door.
- Birisi kapıyı çaldığında o yatmaya gitmek üzereydi.
I have to go to sleep.
- Yatmaya gitmek zorundayım.